8 Şubat 2011 Salı

Çok Geç KaLmış Bir Yazı..!

"Ve birgün öleceğim: Kesinlikle öleceğim ve öldüğüm gün anlayacağım ki,
yaşadığım hayat, paydası sonsuzluk olan basit bir kesirden ibaretmiş.""

                                                                                             


Her zamanki gibi bir sabahtı.Annem yataktan kalkmak için türlü şeyler söylüyordu.Ama uyku oldukça tatlıydı. "Kalk kızım,bak Defne ölmüş" dedi annem. Uyanıverdim birden. Defne Joy Foster ölmüştü.Hayranı olduğum biri değildi,çok takipte etmezdim. Ama birkaç programını izlemiştim. Nedense içim bir tuhaf olmuştu. Tuhaf gelmişti birden. Şaşırmıştım.Ruh halim tuhaflaşmıştı birden. Ölüm gerçekten her andı ve ben en çok anne ve babamın ölebilme ihtimalinden korkmaktaydım.Kahvaltımı yapıp okula gittim. Bir insan ölmüştü ama her şey aynıydı.Mustafa Ulusoy'un br kitabında bir cümle vardı."Şu an ölsem,dünyadan ne eksilir?"..
Koca bir hiçti sanırım.

Akşam eve geldiğimde haberlere baktım. Defne Joy Foster 'ın ölümüyle ilgili onlarca soru işareti vardı.Evli bir bayan,bir çocuk,bir eş,yabancı bir ev...Aslında bananeydi.! Sadece Allah rahmet eylesindi. Ancak kalbimin fesat tarafına hakim olamıyordum.! Sürekli bir şeyleri kurcalamak,kınamak,ayıplamak geliyordu içimden.Üzülmek yerine,kınamak..Tuhaf bir karmaşa hakimdi kalbimde. Değişikti.
Kafam biraz dağılsın diyerekten facebook'ta bakındım biraz. Bir arkadaşım aynen şu satırları yazmıştı sayfasına:
"evli olup,kocasını hiçe sayan,çocuğu olup,onu önemsemeyen. Bir barda sabahlayıp,ilk kez tanıştığı bir adamın evinde ölü bulunan Defne Joy Foster için "ay çok üzüldüm,vay yazık olmuş" diyen insanları gönülden kutluyorum.!"diyordu.
Evet,itiraf etmeliyim benimde içimden bunlar geçiyordu.Yorum yazıp,onaylamak istedim bu düşünceyi.Üzüntü ve sitem...
Ama vazgeçtim.Birkaç dakika sonra yine aynı yazıya gözüm ilişti.9 kişi beğenmişti ve bir yorum vardı.Sanırım birisi benim yazmak isteyipte,yazmadığım yorumu yazmıştı diye düşündüm.Aynen şöyle diyordu yorumda:
"Kim bir kardeşini, bir günah sebebi ile ayıplarsa, o günahı işlemedikçe o kimse ölmez!" hadisi şerif.  Diyordu.
İçim bir tuhaf oldu. Salak hissetim kendimi.Ben bu hadis-i şerifi çok iyi biliyordum.Ama her an hissetmiyordum bildiklermi,yaşamıyordum her an. Ve bir kez daha farkettim ki bilmek ve bildiğini yaşamak çok farklı şeydi. Ve ben bunu da çok iyi biliyordum. Kendimi kötü hissettim.Tarifsiz birşeydi.Doğumumla,öleceğim zaman arası bir nefes kadar kısaydı. Ama ben dinim gereklerini ne kadar biliyor ve ne kadar uyguluyordum. Üzüldüm..
Her yarın,bundan sonra ki yaşamımın ilk günüydü ve ben her yeni günü layıkıyla geçirmeyi diledim.

" Günahkârın günahının lafını etmek, günahkârın günahından daha ağır bir günahtır."
Okunulası!

http://www.haber7.com//haber/20110206/Defneyi-Hincaldan-daha-iyi-bilen-birini-biliyorum.php

4 yorum:

  1. Üstelik de ölmüş birini kınamak, helalleşmenin mümkün olmaması. Hem televizyonda söylenen her şey doğru mu acaba? İyiye yormak lazım, iyiyi görmek lazım.

    Sana değil nefsime konuşuyorum, yanlış anlama.

    YanıtlaSil
  2. Allah razı olsun. O kişiyi kınamadan içkinin, düzenli ve islami olmayan bir yapının başa neler getirebileceği, ölümün bir son değil bir terhis olduğunu anlatmak gerek. Bunlardan bakıp ibret almak lazım o görüntülerden kanımca. Defne Joy içmiş, bir yere gitmiş. İlgilendirmez. Biz sadece yaptığı fiili konuşmalıyız ya da açtığı sonuçları. O zaman inşaAllah daha iyi olacaktır diye düşünüyorum. Özellikle bazı şeyler eleştirilecekse bile bunun üslubunun çok çok iyi olması lazım. Kırıcı olmamalı.
    Selametle

    YanıtlaSil
  3. Aynen öyle feyyo..
    İbret almak,kesinlikle.!

    YanıtlaSil